Varoluşçuluk ve Feminizm

Bakec

Member
Varoluşçuluk ve Feminizm
Kadınlar tarihsel sürece bakıldığında tam bir insan olarak kabul edilmemişlerdir. Varoluşçuluğu yaratanın her zaman bir erkek olduğu kabul edilmiştir. Ancak kadın yaşamı boyunca doğayla ve bilinmeyenlerle tek başına mücadele eden bir insan olmaya çalışmış ve başarılı olmuştur.

Simone de Beauvoir bu konuda, “Kadın doğulmaz kadın olunur” demiştir ve kadının içinde bulunduğu durumu kendi özgür iradesi ile ve mücadelesi ile var olan konumunu değiştirebileceğini savunmuştur. Feminist varoluşçu akım, “Kadın toplumsal olarak ona biçilen rolü ömür boyu oynamayı kabul ederse, bu durum gittikçe bir akıl hastalığına ve şizofreniye dönüşecektir” sloganıyla hareket etmektedir. Ancak kadın kendi akılcı yanını geliştirerek, eleştirel gözle bakarak, yaşamını sorgulayarak ilerlediği durumda kendisinin nesnelliğinden sıyrılırsa bir özneye dönüşecektir.