Üniversite-sanayi, sürdürülebilir gelecek için bir arada çalışıyor
Sürdürülebilir üretim ve eser odağında faaliyetlerine devam eden Cargill, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile iş birliğini bir adım ileri taşıyor. Cargill Besin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika İdare Heyeti Lideri ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, “İTÜ ile iş birliğimizde iki maksat için çalışıyoruz, 1000 Çiftçi 1000 Rahmet programı kapsamında tarlada sürdürülebilirlik idaresi ve biyoendüstriyel eserler. Günümüzde yaşanan ve gelecekte bizi bekleyen bir epey sıkıntıya iş birliğiyle tahlil bulunacağına inanıyoruz. İTÜ ile iş birliğimiz de bu noktada fazlaca büyük değer taşıyor. Sürdürülebilir bir dünya için hem lokal hem global bedel zincirinde daha yüksek katma paha yaratacak projeleri hayata geçireceğiz” dedi
Dünyanın en sürdürülebilir besin tedarik zincirine sahip olmayı hedefleyen Cargill, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile uzun yıllardır devam eden iş birliğini ‘sürdürülebilirlik’ odağında daha sağlamlaştırdı. Bu kapsamda, besin güvenliğinden iklim değişikliğine, etraftan bitkisel kökenli tabiat dostu eserlere kadar dünya gündeminin birinci sıralarında yer alan bir epey değerli başlıkta bilimsel ve teknolojik bakış açısının yaygınlaştırılmasına katkı sağlayacak daha fazla proje hayata geçirilecek.
Tarakçıoğlu: Yüksek katma bedel yaratacağız
Pandemiyle birlikte süratle değişen dünyada artan meseleler ile uğraş için üniversite-sanayi iş birliğinin artık mecburilik halini aldığını belirten Cargill Besin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika İdare Konseyi Lideri ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, Birleşmiş Milletler Dünya Besin ve Tarım Örgütü’nün geçen yıl yayınladığı rapora atıf yaptı. Tarakçıoğlu, “Bu raporda ortaya konulduğu üzere 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyarı bulması bekleniyor. Bu da 10 milyar insanın beslenmesi demek. Bugün bile 2 milyardan fazla insan emniyetli, besleyici ve kâfi besine sistemli olarak ulaşamıyor” dedi. Tarakçıoğlu, “Kaynak badiresi, etraf meseleleri, ortasında olduğumuz iklim krizi, bu kadar insanı beslemeyi zorlaştıracak. Bunlarla uğraş ederken yeni problemlerle da karşılaşıyoruz. Günümüzde yaşanan ve gelecekte bizi bekleyen sıkıntıların iş birliğiyle çözülebileceğine inanıyoruz. Üniversite-sanayi iş birliği de bu noktada fazlaca büyük kıymet taşıyor” dedi.
İnovatif bir besin ve biyoendüstri şirketi olarak faaliyet gösterdikleri her alanda sürdürülebilir üretim ve eser odağında çalıştıklarını söyleyen Tarakçıoğlu, “Tek bir hedefimiz var; ülkemizin, dünyanın, toplumların sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda kıymet kazanmasını istiyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzun Türkiye’deki kuvvetli yansımalarından biri olan iş birliğimizin de hem lokal hem global paha zincirinde daha yüksek katma bedel yaratacağına inanıyoruz. İTÜ, bilgide derinleşme ve insanlığı ileri taşıma muvaffakiyetini yüzsenelerdır temsil eden bir kurum. Bu vesileyle sayın Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Koyuncu’ya teşekkür ediyorum” dedi.
1000 Çiftçi 1000 Rahmet örnek oluyor
İTÜ ile olan iş birliklerinin uzun senelera dayandığını hatırlatan Tarakçıoğlu, “İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi projemizde kıymetli hocamız İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu ile iki amaç için çalışıyoruz, 1000 Çiftçi 1000 Rahmet programı kapsamında tarlada sürdürülebilirlik idaresi ve biyoendüstriyel ürünler” dedi. Tarakçıoğlu, somut çıktıları da paylaştı: “1000 Çiftçi 1000 Rahmet programımız kapsamında çiftçilerimizle birlikte Tarlada Sürdürülebilirlik İdaresi konusunda eğitimler yaptık. Tarlada Sıfır Atık İdare Sistemi ile eser Ömür Döngüsü Değerlendirmesi için çalışarak ayçiçek, kanola, mısır karbon ayak izlerini belirledik. Yanı sıra iklim krizi yeşil tahlillere olan ilgiyi artırıyor. Bizim bitkisel bazlı biyoendüstriyel eserlerimiz de sürdürülebilir olmalarıyla öne çıkıyor. İTÜ iş birliğimiz kapsamında Türk endüstrisinin kritik muhtaçlıklarını bitkisel bazlı, tabiat ve iklim dostu, sürdürülebilir eserlerle karşılıyoruz. Örnek olarak Türkiye’de birinci ve tek yerli bitkisel bazlı trafo yağımız FR3 ve asfalt teknolojisinde çığır açan Anova eserimiz var. Karbon ayak izine hassas ekonomiyi destekliyor, müşterilerimize çevresel ayak izlerini azaltacak eserler kullanarak kendi dallarında fark yaratma talihi sunuyoruz” dedi.
Cargill Türkiye tesislerinde İTÜ iş birliğinde “Biyoendüstriyel Eser Geliştirme” konusunda çalıştıklarını belirten Tarakçıoğlu, mevcut iş birliğinin daha sürdürülebilir üretim için en güzel güç, atık ve su idaresi üzere epeyce sayıda projeyi de desteklemeye devam edeceğini kelamlarına ekledi.
Tarakçıoğlu ayrıyeten endüstrinin gereksinim duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye çalıştıklarını belirterek istihdamı teşvik ettiklerini, Cargill bünyesinde İTÜ mezunu çalışan sayısının çok yüksek olduğunu söz etti.
Rektör Koyuncu: Sürdürülebilirliğe katkı sunan iştirakler önemli
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da iş dünyası ile kurdukları bağın her vakit ön planda olduğunu lisana getirerek şu sözleri kullandı: “İstanbul Teknik Üniversitesi olarak, Ar-Ge faaliyetlerimizde üniversite-sanayi iş birliğini fazlaca önemsiyoruz. Bu manasıyla, özel dal yahut kamu kesimi olsun, biz İTÜ olarak nasıl bir katma kıymet üretiriz, evvela bu gözle bakmaya çaba ediyoruz. Şayet sorun sürdürülebilirlik üzere kıymetli bir hususta katkı sunmaksa, bu bizim açımızdan fazlaca daha kıymetli bir hal alıyor diyebiliriz. Dünyamızın ve ülkemizin geleceği açısından sürdürülebilirliğe katkı sunacak iştiraklere her vakit kapımız açık. Bu manalı iş birliğinde paydaşımız olan Cargill Türkiye’ye bu kapsamda teşekkürlerimi iletmek isterim.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Sürdürülebilir üretim ve eser odağında faaliyetlerine devam eden Cargill, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile iş birliğini bir adım ileri taşıyor. Cargill Besin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika İdare Heyeti Lideri ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, “İTÜ ile iş birliğimizde iki maksat için çalışıyoruz, 1000 Çiftçi 1000 Rahmet programı kapsamında tarlada sürdürülebilirlik idaresi ve biyoendüstriyel eserler. Günümüzde yaşanan ve gelecekte bizi bekleyen bir epey sıkıntıya iş birliğiyle tahlil bulunacağına inanıyoruz. İTÜ ile iş birliğimiz de bu noktada fazlaca büyük değer taşıyor. Sürdürülebilir bir dünya için hem lokal hem global bedel zincirinde daha yüksek katma paha yaratacak projeleri hayata geçireceğiz” dedi
Dünyanın en sürdürülebilir besin tedarik zincirine sahip olmayı hedefleyen Cargill, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile uzun yıllardır devam eden iş birliğini ‘sürdürülebilirlik’ odağında daha sağlamlaştırdı. Bu kapsamda, besin güvenliğinden iklim değişikliğine, etraftan bitkisel kökenli tabiat dostu eserlere kadar dünya gündeminin birinci sıralarında yer alan bir epey değerli başlıkta bilimsel ve teknolojik bakış açısının yaygınlaştırılmasına katkı sağlayacak daha fazla proje hayata geçirilecek.
Tarakçıoğlu: Yüksek katma bedel yaratacağız
Pandemiyle birlikte süratle değişen dünyada artan meseleler ile uğraş için üniversite-sanayi iş birliğinin artık mecburilik halini aldığını belirten Cargill Besin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika İdare Konseyi Lideri ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, Birleşmiş Milletler Dünya Besin ve Tarım Örgütü’nün geçen yıl yayınladığı rapora atıf yaptı. Tarakçıoğlu, “Bu raporda ortaya konulduğu üzere 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyarı bulması bekleniyor. Bu da 10 milyar insanın beslenmesi demek. Bugün bile 2 milyardan fazla insan emniyetli, besleyici ve kâfi besine sistemli olarak ulaşamıyor” dedi. Tarakçıoğlu, “Kaynak badiresi, etraf meseleleri, ortasında olduğumuz iklim krizi, bu kadar insanı beslemeyi zorlaştıracak. Bunlarla uğraş ederken yeni problemlerle da karşılaşıyoruz. Günümüzde yaşanan ve gelecekte bizi bekleyen sıkıntıların iş birliğiyle çözülebileceğine inanıyoruz. Üniversite-sanayi iş birliği de bu noktada fazlaca büyük kıymet taşıyor” dedi.
İnovatif bir besin ve biyoendüstri şirketi olarak faaliyet gösterdikleri her alanda sürdürülebilir üretim ve eser odağında çalıştıklarını söyleyen Tarakçıoğlu, “Tek bir hedefimiz var; ülkemizin, dünyanın, toplumların sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda kıymet kazanmasını istiyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuzun Türkiye’deki kuvvetli yansımalarından biri olan iş birliğimizin de hem lokal hem global paha zincirinde daha yüksek katma bedel yaratacağına inanıyoruz. İTÜ, bilgide derinleşme ve insanlığı ileri taşıma muvaffakiyetini yüzsenelerdır temsil eden bir kurum. Bu vesileyle sayın Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Koyuncu’ya teşekkür ediyorum” dedi.
1000 Çiftçi 1000 Rahmet örnek oluyor
İTÜ ile olan iş birliklerinin uzun senelera dayandığını hatırlatan Tarakçıoğlu, “İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi projemizde kıymetli hocamız İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu ile iki amaç için çalışıyoruz, 1000 Çiftçi 1000 Rahmet programı kapsamında tarlada sürdürülebilirlik idaresi ve biyoendüstriyel ürünler” dedi. Tarakçıoğlu, somut çıktıları da paylaştı: “1000 Çiftçi 1000 Rahmet programımız kapsamında çiftçilerimizle birlikte Tarlada Sürdürülebilirlik İdaresi konusunda eğitimler yaptık. Tarlada Sıfır Atık İdare Sistemi ile eser Ömür Döngüsü Değerlendirmesi için çalışarak ayçiçek, kanola, mısır karbon ayak izlerini belirledik. Yanı sıra iklim krizi yeşil tahlillere olan ilgiyi artırıyor. Bizim bitkisel bazlı biyoendüstriyel eserlerimiz de sürdürülebilir olmalarıyla öne çıkıyor. İTÜ iş birliğimiz kapsamında Türk endüstrisinin kritik muhtaçlıklarını bitkisel bazlı, tabiat ve iklim dostu, sürdürülebilir eserlerle karşılıyoruz. Örnek olarak Türkiye’de birinci ve tek yerli bitkisel bazlı trafo yağımız FR3 ve asfalt teknolojisinde çığır açan Anova eserimiz var. Karbon ayak izine hassas ekonomiyi destekliyor, müşterilerimize çevresel ayak izlerini azaltacak eserler kullanarak kendi dallarında fark yaratma talihi sunuyoruz” dedi.
Cargill Türkiye tesislerinde İTÜ iş birliğinde “Biyoendüstriyel Eser Geliştirme” konusunda çalıştıklarını belirten Tarakçıoğlu, mevcut iş birliğinin daha sürdürülebilir üretim için en güzel güç, atık ve su idaresi üzere epeyce sayıda projeyi de desteklemeye devam edeceğini kelamlarına ekledi.
Tarakçıoğlu ayrıyeten endüstrinin gereksinim duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye çalıştıklarını belirterek istihdamı teşvik ettiklerini, Cargill bünyesinde İTÜ mezunu çalışan sayısının çok yüksek olduğunu söz etti.
Rektör Koyuncu: Sürdürülebilirliğe katkı sunan iştirakler önemli
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da iş dünyası ile kurdukları bağın her vakit ön planda olduğunu lisana getirerek şu sözleri kullandı: “İstanbul Teknik Üniversitesi olarak, Ar-Ge faaliyetlerimizde üniversite-sanayi iş birliğini fazlaca önemsiyoruz. Bu manasıyla, özel dal yahut kamu kesimi olsun, biz İTÜ olarak nasıl bir katma kıymet üretiriz, evvela bu gözle bakmaya çaba ediyoruz. Şayet sorun sürdürülebilirlik üzere kıymetli bir hususta katkı sunmaksa, bu bizim açımızdan fazlaca daha kıymetli bir hal alıyor diyebiliriz. Dünyamızın ve ülkemizin geleceği açısından sürdürülebilirliğe katkı sunacak iştiraklere her vakit kapımız açık. Bu manalı iş birliğinde paydaşımız olan Cargill Türkiye’ye bu kapsamda teşekkürlerimi iletmek isterim.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı