Ege Üniversitesi (EÜ) Etraf Meseleleri Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) tarafınca düzenlenen Perşembe Seminerleri devam ediyor. Bu haftaki konusu “Otoyolların Arazi Kullanım Kararları ve Ziraî Alan İlişkileri” olan seminerde İzmir’in otobanlarına dair çeşitli bilgiler iştirakçilere çevrimiçi olarak aktarıldı.
Otoyollardaki toprakların coğrafik ve ziraî tesirlerinin anlatıldığı seminerin moderatörlüğünü Etraf Meseleleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal yaparken; EÜ Etraf Bilimleri Anabilim Kolu Yüksek Lisans Öğrencisi Derya Özer konuşmacı olarak katıldı. Seminere Derya Özer’in tez danışmanı olan EÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Kısmı Toprak Bilimi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Kurucu da konuk oldu.
“Türkiye’de 68 bin 526 kilometre karayolu bulunuyor”
Yeryüzündeki en değerli değişikliklere sebep olan ögelerden birinin otoyollar olduğunu belirten Derya Özer, “Otoyollar yeryüzünde değerli değişikliklere sebep olabiliyorlar. Türkiye’de hali hazırda 68 bin 526 kilometre karayolu bulunuyor. Bu yolların kapladıkları alan kadar, etraflarına olan tesirleri de son derece değerli. Bu bağlamda bilhassa tarım alanlarına, kentleşme ile endüstrileşmeye verdikleri katkıları hakkında konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Çeşme otobanını örnek verecek olursak, inşa edilen yolun yarattığı turizm büyümesi göz arkası edilemez” diye konuştu.
Otoyolların etrafa olumlu tesirleri olduğu kadar, olumsuz tesirlerinin de olduğunu belirten Özer, “Otoyolların inşa süreçleri sırasında, hatta inşaatı daha sonrasında çeşitli problemleri bulunuyor. Asfalt yollar topraktaki su emiciliğini büyük oranda azalttığından, kuraklığı tetikliyor. Tabiatta yarattığı değişim buna verebileceğim en büyük örnek. İnşaat daha sonrası oluşabilecek hasarlar da bir daha bu olumsuz tesirler içinde” dedi.
Özer, “bir daha Çeşme otobanı örneği üzerinden gidecek olursak, otobanın 77 kilometrelik bir alanda yapıldığını görüyoruz. Lakin geçen 20 yılda bilhassa alanın birinci 5 kilometrelik kısmı büsbütün kentleşmiş durumda. Bu alanlar otoban öncesi büsbütün tarım alanlarıydı. Lakin şu an bu alanlarda tarıma dair hiç bir şey kalmadı” diye konuştu.
Seminerde otoyolların etüt etabındaki gerekliliğinin sorgulanması öneren Derya Özer, sunumunun akabinde iştirakçilerin sorularını yanıtladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Otoyollardaki toprakların coğrafik ve ziraî tesirlerinin anlatıldığı seminerin moderatörlüğünü Etraf Meseleleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal yaparken; EÜ Etraf Bilimleri Anabilim Kolu Yüksek Lisans Öğrencisi Derya Özer konuşmacı olarak katıldı. Seminere Derya Özer’in tez danışmanı olan EÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Kısmı Toprak Bilimi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Kurucu da konuk oldu.
“Türkiye’de 68 bin 526 kilometre karayolu bulunuyor”
Yeryüzündeki en değerli değişikliklere sebep olan ögelerden birinin otoyollar olduğunu belirten Derya Özer, “Otoyollar yeryüzünde değerli değişikliklere sebep olabiliyorlar. Türkiye’de hali hazırda 68 bin 526 kilometre karayolu bulunuyor. Bu yolların kapladıkları alan kadar, etraflarına olan tesirleri de son derece değerli. Bu bağlamda bilhassa tarım alanlarına, kentleşme ile endüstrileşmeye verdikleri katkıları hakkında konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Çeşme otobanını örnek verecek olursak, inşa edilen yolun yarattığı turizm büyümesi göz arkası edilemez” diye konuştu.
Otoyolların etrafa olumlu tesirleri olduğu kadar, olumsuz tesirlerinin de olduğunu belirten Özer, “Otoyolların inşa süreçleri sırasında, hatta inşaatı daha sonrasında çeşitli problemleri bulunuyor. Asfalt yollar topraktaki su emiciliğini büyük oranda azalttığından, kuraklığı tetikliyor. Tabiatta yarattığı değişim buna verebileceğim en büyük örnek. İnşaat daha sonrası oluşabilecek hasarlar da bir daha bu olumsuz tesirler içinde” dedi.
Özer, “bir daha Çeşme otobanı örneği üzerinden gidecek olursak, otobanın 77 kilometrelik bir alanda yapıldığını görüyoruz. Lakin geçen 20 yılda bilhassa alanın birinci 5 kilometrelik kısmı büsbütün kentleşmiş durumda. Bu alanlar otoban öncesi büsbütün tarım alanlarıydı. Lakin şu an bu alanlarda tarıma dair hiç bir şey kalmadı” diye konuştu.
Seminerde otoyolların etüt etabındaki gerekliliğinin sorgulanması öneren Derya Özer, sunumunun akabinde iştirakçilerin sorularını yanıtladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı