İstanbul Bilgi Üniversitesi Güç Sistemleri Mühendisliği Kısmı öğrencileri Mevlüt Arkan, Mehmet Can Akın ve Utku Gökyer güneş gücü kullanarak deniz suyundan içme suyu üretebilen bir aygıt geliştirdi. Mezuniyet projeleri kapsamında geliştirilen sistem, pak suya erişim için etraf dostu bir alternatif sunuyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Güç Sistemleri Mühendisliği Kısmı öğrencileri Mevlüt Arkan, Mehmet Can Akın ve Utku Gökyer deniz suyunu arıtarak içme suyuna dönüştüren bir proje geliştirdi. Doç. Dr. Fazilet Günay danışmanlığında geliştirilen projede, deniz suyu güneş gücü kullanılarak arıtılıyor. bu biçimdece deniz suyunun fosil güç kullanılarak arıtıldığı metotlara sürdürülebilir bir alternatif sunuluyor.
Mevlüt Arkan, “Projemiz bilhassa pak su kaynağı az olan ve pak suya erişmek için fosil kaynaklı arıtma formlarını kullanan ülkeler için alternatif bir arıtma prosedürü olabilir” dedi. Körfez ülkelerinde halihazırda deniz suyunun tuzdan arındırılarak içme suyuna dönüştürüldüğünü söz eden Arkan, projelerinin arıtma süreci için fosil yakıtlar yerine güneş gücünden faydalandığının altını çizdi.
Arkan, “yaşamın her alanında kullandığımız fosil güç kaynaklarının etrafa verdiği olumsuz tesirleri azaltmak hepimiz için hayati kıymet taşıyor. Biz de bu bakış açısı ile güneş gücü ile saf su elde edebileceğimiz büsbütün etraf dostu bir aygıt geliştirdik” sözlerini kullandı.
Her 3 şahıstan biri inançlı içme suyuna erişemiyor
Birleşmiş Milletler’in bilgilerine göre dünyada bugün her 3 bireyden biri inançlı içme suyuna erişemiyor. Günümüzde 2.3 milyar insan su düşüncesi bulunan ülkelerde yaşıyor, bu nüfusun 733 milyonu için ise su kaynaklarına erişememek önemli bir risk oluşturuyor. İçilebilir tatlı su kaynakları giderek azalırken 2040 yılına gelindiğinde su talebinin yüzde 50 artabileceği ve bu durumun da bu değerli hayat kaynağı üstündeki baskıyı artıracağı düşünülüyor.
Projenin çalışma prensibini açıklayan Mehmet Can Akın, “Yerleştirdiğimiz fresnel lensler yardımıyla güneş ışığını tek noktaya toplayarak içerdeki buharlaşmayı artırıyoruz. ondan sonrasında buharlaşan saf su damlacıkları fanusun çatısına toplanıyor ve oradan da pak su haznelerine doluyor” dedi.
“Hedefimiz karbonsuzlaşmaya katkı sunmak”
Utku Gökyer ise dünyada pak su kaynaklarının giderek azaldığının altını çizerek, pak suya erişimi olmayan insanların ömrünü bu projeyle kolaylaştırmayı hedeflediklerini belirtti. Gökyer, “Proje orta ve küçük ölçekli su gereksinimi olan her kesim için değerli bir kaynak oluşturabilir. Dünya 2050 Net Sıfır amaçlarına hakikat süratle yol alırken, güneş gücü kullandığımız bu proje ile karbon ayak izini azaltmaya ve fosil yakıtlarla yapılan arıtma sürecine bir alternatif yaratmayı hedefledik” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
İstanbul Bilgi Üniversitesi Güç Sistemleri Mühendisliği Kısmı öğrencileri Mevlüt Arkan, Mehmet Can Akın ve Utku Gökyer deniz suyunu arıtarak içme suyuna dönüştüren bir proje geliştirdi. Doç. Dr. Fazilet Günay danışmanlığında geliştirilen projede, deniz suyu güneş gücü kullanılarak arıtılıyor. bu biçimdece deniz suyunun fosil güç kullanılarak arıtıldığı metotlara sürdürülebilir bir alternatif sunuluyor.
Mevlüt Arkan, “Projemiz bilhassa pak su kaynağı az olan ve pak suya erişmek için fosil kaynaklı arıtma formlarını kullanan ülkeler için alternatif bir arıtma prosedürü olabilir” dedi. Körfez ülkelerinde halihazırda deniz suyunun tuzdan arındırılarak içme suyuna dönüştürüldüğünü söz eden Arkan, projelerinin arıtma süreci için fosil yakıtlar yerine güneş gücünden faydalandığının altını çizdi.
Arkan, “yaşamın her alanında kullandığımız fosil güç kaynaklarının etrafa verdiği olumsuz tesirleri azaltmak hepimiz için hayati kıymet taşıyor. Biz de bu bakış açısı ile güneş gücü ile saf su elde edebileceğimiz büsbütün etraf dostu bir aygıt geliştirdik” sözlerini kullandı.
Her 3 şahıstan biri inançlı içme suyuna erişemiyor
Birleşmiş Milletler’in bilgilerine göre dünyada bugün her 3 bireyden biri inançlı içme suyuna erişemiyor. Günümüzde 2.3 milyar insan su düşüncesi bulunan ülkelerde yaşıyor, bu nüfusun 733 milyonu için ise su kaynaklarına erişememek önemli bir risk oluşturuyor. İçilebilir tatlı su kaynakları giderek azalırken 2040 yılına gelindiğinde su talebinin yüzde 50 artabileceği ve bu durumun da bu değerli hayat kaynağı üstündeki baskıyı artıracağı düşünülüyor.
Projenin çalışma prensibini açıklayan Mehmet Can Akın, “Yerleştirdiğimiz fresnel lensler yardımıyla güneş ışığını tek noktaya toplayarak içerdeki buharlaşmayı artırıyoruz. ondan sonrasında buharlaşan saf su damlacıkları fanusun çatısına toplanıyor ve oradan da pak su haznelerine doluyor” dedi.
“Hedefimiz karbonsuzlaşmaya katkı sunmak”
Utku Gökyer ise dünyada pak su kaynaklarının giderek azaldığının altını çizerek, pak suya erişimi olmayan insanların ömrünü bu projeyle kolaylaştırmayı hedeflediklerini belirtti. Gökyer, “Proje orta ve küçük ölçekli su gereksinimi olan her kesim için değerli bir kaynak oluşturabilir. Dünya 2050 Net Sıfır amaçlarına hakikat süratle yol alırken, güneş gücü kullandığımız bu proje ile karbon ayak izini azaltmaya ve fosil yakıtlarla yapılan arıtma sürecine bir alternatif yaratmayı hedefledik” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı