KARAMAN (AA) – Karaman‘da 3 çocuğundan 2’si kendisi üzere cam kemik hastası olan Gülay Ünlütürk, vakit zaman çektiği ağır ağrılara karşın evlatlarının memnunluğu için her şeye katlanıyor.
Cam kemik hastası Gülay (36) ile Hüseyin Ünlütürk (40) çiftinin evliliklerinden 3 çocukları dünyaya geldi. Gülay Ünlütürk, çocuklarından 12 yaşındaki Yusuf ile 9 yaşındaki Gülsüm’ün de kendisi üzere birebir hastalığı taşımasının hüznünü yaşıyor.
Öteki rahatsızlıkları da ortaya çıkan çocuklarının üzerine titreyen anne Ünlütürk, kendi acısını bir kenara bırakıp onların rahatı için çabalıyor. Ağrıları olduğunda evlatlarının yanından hiç ayrılmayan Ünlütürk, geceleri de onların baş ucundan ayrılmıyor.
Fedakar anne Gülay Ünlütürk, AA muhabirine, cam kemik hastası olduğunu yıllar daha sonra öğrendiğini söylemiş oldu.
Çocukluğundan bu yana acılar çektiğini aktaran Ünlütürk, kemiklerinde eğrilikler oluştuğunu, hareketlerinin kısıtlandığını lisana getirdi.
“Bu acılara onlar için dayanıyorum”
Ünlütürk, oğlunun ayağı kırılınca cam kemik hastası olduğunu öğrendiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Yapılan muayenesinde hastalığın genetik olduğu belirtildi. bu biçimde benim de cam kemik hastası olduğum ortaya çıktı. Ailem küçükken beni doktora götüremediği için teşhis konulmamıştı. Bu duruma üzülürken kızım Gülsüm’ün de tıpkı hastalığı taşıdığını öğrendik. Ben yalnızca vitamin kullanabiliyorum. Sık sık Konya’ya, Ankara’ya hastaneye gidiyoruz. Çocuklarım tedavileri için ağır ilaçlar alıyor. Çocuklarım tam gelişemiyor. Ben bir anne olarak onlarla tam olarak ilgilenemiyorum. Bir taraftan kendi hastalığım, başka tarafta çocuklarım. Bu acılara onlar için dayanıyorum. Eşim bana fazlaca takviye oluyor ancak o da zorlanıyor.”
Ailesi için gayret ediyor
Karaman Belediyesinde çalışan Hüseyin Ünlütürk de sıkıntı kurallar altında hem meskenin geçimi birebir vakitte çocukları ile eşinin tedavileri için gayret ettiğini anlattı.
Çok zorlandığını ancak her şeye ailesi için katlandığını vurgulayan Ünlütürk, “Çocuklarımı ayda birkaç sefer Konya’ya hastaneye gdolayıp getiriyorum. Okula gidiyorlar. Devamlı korunup, kollanmaları lazım. Eşim de hasta olduğu için çocuklarla yeteri kadar ilgilenemiyor ancak elinden geleni yapmaya çalışıyor. Her şeyle ilgilenmek zorundayım. Devamlı gece çalışırsam daha uygun olur. Bunun için yardım bekliyorum.” diye konuştu.
Tabip olup kendi üzere hastaları tedavi etmek istiyor
Tedavisi süren 12 yaşındaki Yusuf da epey fazla hareket edemediğini, koşamadığını, yaşıtlarıyla rahatça oynayamadığını söylemiş oldu.
Kemiklerinin kırılmasından fazlaca korktuğunu anlatan Yusuf, “Yaşıtlarım üzere korkmadan oynamak istiyorum. Derslerimde başarılıyım. Uygun bir meslek sahibi olmak istiyorum.” dedi.
İlkokul 3. sınıf öğrencisi Gülsüm ise “Fazla hareket edemediğim için tatil bile olsa ders çalışıp, kitap okuyorum. Tabip olup, benim üzere hastaları tedavi etmek istiyorum. Daima annemi, babamı, kardeşlerimi düşünüyorum. Onları epey seviyorum, âlâ olsunlar diye dua ediyorum. İnşallah hepimiz düzgün oluruz.” sözlerini kullandı.
AA / Mehmet Çetin – Kültür Sanat
Cam kemik hastası Gülay (36) ile Hüseyin Ünlütürk (40) çiftinin evliliklerinden 3 çocukları dünyaya geldi. Gülay Ünlütürk, çocuklarından 12 yaşındaki Yusuf ile 9 yaşındaki Gülsüm’ün de kendisi üzere birebir hastalığı taşımasının hüznünü yaşıyor.
Öteki rahatsızlıkları da ortaya çıkan çocuklarının üzerine titreyen anne Ünlütürk, kendi acısını bir kenara bırakıp onların rahatı için çabalıyor. Ağrıları olduğunda evlatlarının yanından hiç ayrılmayan Ünlütürk, geceleri de onların baş ucundan ayrılmıyor.
Fedakar anne Gülay Ünlütürk, AA muhabirine, cam kemik hastası olduğunu yıllar daha sonra öğrendiğini söylemiş oldu.
Çocukluğundan bu yana acılar çektiğini aktaran Ünlütürk, kemiklerinde eğrilikler oluştuğunu, hareketlerinin kısıtlandığını lisana getirdi.
“Bu acılara onlar için dayanıyorum”
Ünlütürk, oğlunun ayağı kırılınca cam kemik hastası olduğunu öğrendiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Yapılan muayenesinde hastalığın genetik olduğu belirtildi. bu biçimde benim de cam kemik hastası olduğum ortaya çıktı. Ailem küçükken beni doktora götüremediği için teşhis konulmamıştı. Bu duruma üzülürken kızım Gülsüm’ün de tıpkı hastalığı taşıdığını öğrendik. Ben yalnızca vitamin kullanabiliyorum. Sık sık Konya’ya, Ankara’ya hastaneye gidiyoruz. Çocuklarım tedavileri için ağır ilaçlar alıyor. Çocuklarım tam gelişemiyor. Ben bir anne olarak onlarla tam olarak ilgilenemiyorum. Bir taraftan kendi hastalığım, başka tarafta çocuklarım. Bu acılara onlar için dayanıyorum. Eşim bana fazlaca takviye oluyor ancak o da zorlanıyor.”
Ailesi için gayret ediyor
Karaman Belediyesinde çalışan Hüseyin Ünlütürk de sıkıntı kurallar altında hem meskenin geçimi birebir vakitte çocukları ile eşinin tedavileri için gayret ettiğini anlattı.
Çok zorlandığını ancak her şeye ailesi için katlandığını vurgulayan Ünlütürk, “Çocuklarımı ayda birkaç sefer Konya’ya hastaneye gdolayıp getiriyorum. Okula gidiyorlar. Devamlı korunup, kollanmaları lazım. Eşim de hasta olduğu için çocuklarla yeteri kadar ilgilenemiyor ancak elinden geleni yapmaya çalışıyor. Her şeyle ilgilenmek zorundayım. Devamlı gece çalışırsam daha uygun olur. Bunun için yardım bekliyorum.” diye konuştu.
Tabip olup kendi üzere hastaları tedavi etmek istiyor
Tedavisi süren 12 yaşındaki Yusuf da epey fazla hareket edemediğini, koşamadığını, yaşıtlarıyla rahatça oynayamadığını söylemiş oldu.
Kemiklerinin kırılmasından fazlaca korktuğunu anlatan Yusuf, “Yaşıtlarım üzere korkmadan oynamak istiyorum. Derslerimde başarılıyım. Uygun bir meslek sahibi olmak istiyorum.” dedi.
İlkokul 3. sınıf öğrencisi Gülsüm ise “Fazla hareket edemediğim için tatil bile olsa ders çalışıp, kitap okuyorum. Tabip olup, benim üzere hastaları tedavi etmek istiyorum. Daima annemi, babamı, kardeşlerimi düşünüyorum. Onları epey seviyorum, âlâ olsunlar diye dua ediyorum. İnşallah hepimiz düzgün oluruz.” sözlerini kullandı.
AA / Mehmet Çetin – Kültür Sanat