Ege’de yabancı asıllı öğrencilere yönelik ahenk toplantısı düzenlendi
Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü (TDAE) tarafınca Türkçe Öğretim Birimi’nde (TÖBİR) Türkçe tahsiline devam eden yabancı asıllı öğrencilere yönelik; öğrencilerin okula ahenk süreçlerine takviye olmak, İzmir’i ve Ege Üniversitesini tanıtmak hedefiyle oryantasyon programı düzenlendi. EÜ TDAE Konferans Salonunda düzenlenen oryantasyon programına Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, Enstitü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Atıf Akgün, Öğr. Gör. Ömür Özütemiz, Öğr. Gör. Hasan Kağan Yayla, Öğr. Gör. Kenan Doğan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Türkçe Dünyada prestijli lisanlar ortasına giriyor”
Türkçe öğrenmenin Türk insanıyla bağ kurmanın bir yolu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nadim Macit “30 yıllık bir gelenek ile yabancılara Türkçe öğretiyoruz. Lisan, sahip olma kültürüdür. Lisan öğrenmek, bir toplumun tasavvurunu çözümlemektir. Türkiye Türkçesi’ni öğrenmek beraberinde Türkiye’yi ve Türk insanını tanımaktır. Öbür taraftan lisan, irtibat kurma sanatıdır. Toplumların birbiriyle münasebetinde lisan hayli kıymetli bir bağlantı aracıdır. Üç değerli lisan tipi vardır. Resmî lisan, prestijli lisan ve ana lisan. her insanın bir ana lisanı vardır. Her devletin de bir resmî lisanı vardır. ‘İtibarlı dil’ dediğimiz lisanlar ise tarihi süreç içerisinde değişim göstermiştir. Sözgelimi 1945 yılına kadar Dünyada en tesirli lisan Fransızcaydı. Günümüzde ise Dünyada istikrarlar değişmiş durumdadır. Türkiye’de Türkçe öğrenen yabancı öğrenci sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye Türk Devletlerinden ağır olmak üzere Dünyanın biroldukça ülkesinden önemli bir öğrenci hareketliliğinde çekim merkezi olan pozisyonunu güçlendirmektedir. ötürüsıyla Türkçe de artık dünyada prestijli lisan haline gelmektedir. Türk Dünyası’ndan ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen öğrenciler olarak Türkçe hepimizin ortak lisanıdır. Biz EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki ünitemizde bu lisanı daha bütünleştirici bir biçimde öğretmeye çalışıyoruz” dedi.
Öğr. Gör. Hasan Kağan Yayla, öğrencileri İzmir’de yapabilecekleri aktiviteler hakkında bilgilendirdi. Öğrencilere toplumsal faaliyetlerde bulunmalarını öneren Öğr. Gör. Yayla, “Bizler burada sizlere Türk lisanını öğretiyoruz. Türkçeyi sözlüklere bakarak ve gramer çalışarak öğretiyoruz ama böyleki ilerleme aşikâr bir düzeyde gerçekleşmektedir. Türkçeyi daha düzgün öğrenmek için etrafımızla daha fazla bağlantı kurulmalı ve toplumsal kümeler içerisinde ortak çalışmalar yürütülmelidir. Bu çalışmaların modülü olmalıyız. Bizler yıl içerisinde hocalarımızla hayli farklı toplumsal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklerle hem eğlenceli vakit geçirirsiniz birebir vakitte Türkçenizi ilerletmiş olursunuz” diye konuştu.
“Bulunduğunuz ülke bir gaye değil araçtır”
Öğrencilere seslenen Öğr. Gör. Kenan Doğan, “Kendinize amaçlar koyduğunuz takdirde epey daha faal yerlerde olacaksınız. Okuduğunuz kısım ve bulunduğunuz ülke bir gaye değil araçtır. Bunları yanlışsız değerlendirirseniz bulunduğunuz noktanın hayli daha ötesinde pahalar üretebilirsiniz. Buranın size kazandırdığı en kıymetli şey bakış açısı olmalıdır. Türkiye; Asya, Afrika ve Avrupa’nın ortasındadır. Bu epey değerlidir. Zira coğrafya, etrafındaki her türlü yemek, kültür ve lisandan etkilenir. Sizler şu an doğunun en batısı ve batının en doğusundaki şehirdesiniz. Bu durum bakmasını ve görmesini bilen için epeyce değerlidir. Ege Üniversitesi’nde ve İzmir üzere bir kentte eğitim almanın yanı sıra etkinliklerle kendinizi geliştirdiğiniz takdirde inanılmaz zenginliğe sahip olacaksınız” dedi.
Enstitünün gelecekteki amaçlarını aktaran Öğr. Gör. Ömür Özütemiz “Ege Üniversitesi’nin dünyadaki marka pahasında ve öğrenci kalitesinde EÜ Töbir’in katkısı ve tesiriyle gurur duyuyoruz. Bugün dünyanın biroldukça farklı ülkesinde EÜ Töbir mezunları kıymetli vazifelerde bulunmaktadır. Dünyaya daha epeyce Türkçe bilen öğrenci göndermek istiyoruz. Üniversitemizi yeğleyen memleketler arası öğrenci oranını da artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Yunus Emre’nin lisanıyla gönül elçileri yetişiyor”
Programın sunuculuğunu gerçekleştiren enstitü müdür yardımcısı ve Töbir koordinatörü Doç. Dr. Atıf Akgün ise A1 kurunu yeni tamamlayan öğrencilerin çabucak hemen yolun başında olduklarını lakin kurların sonunda Türkçeyi en hoş biçimde öğreneceklerini söz etti. Öğrencilerin havaalanında karşılanmalarından eğitim ortamındaki biroldukca problemlerine kadar her vakit yanlarında olduklarını belirtti. Doç. Dr. Akgün, “Türkçe Yunus Emre’nin gönül lisanıdır; birbirimizi şu anda büyük oranda gönül lisanı ile anlıyoruz. Eminim ki sizler ülkelerinizde ve dünyanın biroldukça yerinde Türkçe’nin ve Türkiye’nin gönül elçileri olacaksınız” diyerek kelamlarını sürdürdü. Toplantı, konuşmacıların ve Töbir öğrencilerinin bir arada hatıra fotoğrafı çekimi ile bitmiş oldu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü (TDAE) tarafınca Türkçe Öğretim Birimi’nde (TÖBİR) Türkçe tahsiline devam eden yabancı asıllı öğrencilere yönelik; öğrencilerin okula ahenk süreçlerine takviye olmak, İzmir’i ve Ege Üniversitesini tanıtmak hedefiyle oryantasyon programı düzenlendi. EÜ TDAE Konferans Salonunda düzenlenen oryantasyon programına Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, Enstitü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Atıf Akgün, Öğr. Gör. Ömür Özütemiz, Öğr. Gör. Hasan Kağan Yayla, Öğr. Gör. Kenan Doğan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Türkçe Dünyada prestijli lisanlar ortasına giriyor”
Türkçe öğrenmenin Türk insanıyla bağ kurmanın bir yolu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nadim Macit “30 yıllık bir gelenek ile yabancılara Türkçe öğretiyoruz. Lisan, sahip olma kültürüdür. Lisan öğrenmek, bir toplumun tasavvurunu çözümlemektir. Türkiye Türkçesi’ni öğrenmek beraberinde Türkiye’yi ve Türk insanını tanımaktır. Öbür taraftan lisan, irtibat kurma sanatıdır. Toplumların birbiriyle münasebetinde lisan hayli kıymetli bir bağlantı aracıdır. Üç değerli lisan tipi vardır. Resmî lisan, prestijli lisan ve ana lisan. her insanın bir ana lisanı vardır. Her devletin de bir resmî lisanı vardır. ‘İtibarlı dil’ dediğimiz lisanlar ise tarihi süreç içerisinde değişim göstermiştir. Sözgelimi 1945 yılına kadar Dünyada en tesirli lisan Fransızcaydı. Günümüzde ise Dünyada istikrarlar değişmiş durumdadır. Türkiye’de Türkçe öğrenen yabancı öğrenci sayısı her geçen gün artmaktadır. Türkiye Türk Devletlerinden ağır olmak üzere Dünyanın biroldukça ülkesinden önemli bir öğrenci hareketliliğinde çekim merkezi olan pozisyonunu güçlendirmektedir. ötürüsıyla Türkçe de artık dünyada prestijli lisan haline gelmektedir. Türk Dünyası’ndan ve dünyanın farklı ülkelerinden gelen öğrenciler olarak Türkçe hepimizin ortak lisanıdır. Biz EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki ünitemizde bu lisanı daha bütünleştirici bir biçimde öğretmeye çalışıyoruz” dedi.
Öğr. Gör. Hasan Kağan Yayla, öğrencileri İzmir’de yapabilecekleri aktiviteler hakkında bilgilendirdi. Öğrencilere toplumsal faaliyetlerde bulunmalarını öneren Öğr. Gör. Yayla, “Bizler burada sizlere Türk lisanını öğretiyoruz. Türkçeyi sözlüklere bakarak ve gramer çalışarak öğretiyoruz ama böyleki ilerleme aşikâr bir düzeyde gerçekleşmektedir. Türkçeyi daha düzgün öğrenmek için etrafımızla daha fazla bağlantı kurulmalı ve toplumsal kümeler içerisinde ortak çalışmalar yürütülmelidir. Bu çalışmaların modülü olmalıyız. Bizler yıl içerisinde hocalarımızla hayli farklı toplumsal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklerle hem eğlenceli vakit geçirirsiniz birebir vakitte Türkçenizi ilerletmiş olursunuz” diye konuştu.
“Bulunduğunuz ülke bir gaye değil araçtır”
Öğrencilere seslenen Öğr. Gör. Kenan Doğan, “Kendinize amaçlar koyduğunuz takdirde epey daha faal yerlerde olacaksınız. Okuduğunuz kısım ve bulunduğunuz ülke bir gaye değil araçtır. Bunları yanlışsız değerlendirirseniz bulunduğunuz noktanın hayli daha ötesinde pahalar üretebilirsiniz. Buranın size kazandırdığı en kıymetli şey bakış açısı olmalıdır. Türkiye; Asya, Afrika ve Avrupa’nın ortasındadır. Bu epey değerlidir. Zira coğrafya, etrafındaki her türlü yemek, kültür ve lisandan etkilenir. Sizler şu an doğunun en batısı ve batının en doğusundaki şehirdesiniz. Bu durum bakmasını ve görmesini bilen için epeyce değerlidir. Ege Üniversitesi’nde ve İzmir üzere bir kentte eğitim almanın yanı sıra etkinliklerle kendinizi geliştirdiğiniz takdirde inanılmaz zenginliğe sahip olacaksınız” dedi.
Enstitünün gelecekteki amaçlarını aktaran Öğr. Gör. Ömür Özütemiz “Ege Üniversitesi’nin dünyadaki marka pahasında ve öğrenci kalitesinde EÜ Töbir’in katkısı ve tesiriyle gurur duyuyoruz. Bugün dünyanın biroldukça farklı ülkesinde EÜ Töbir mezunları kıymetli vazifelerde bulunmaktadır. Dünyaya daha epeyce Türkçe bilen öğrenci göndermek istiyoruz. Üniversitemizi yeğleyen memleketler arası öğrenci oranını da artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Yunus Emre’nin lisanıyla gönül elçileri yetişiyor”
Programın sunuculuğunu gerçekleştiren enstitü müdür yardımcısı ve Töbir koordinatörü Doç. Dr. Atıf Akgün ise A1 kurunu yeni tamamlayan öğrencilerin çabucak hemen yolun başında olduklarını lakin kurların sonunda Türkçeyi en hoş biçimde öğreneceklerini söz etti. Öğrencilerin havaalanında karşılanmalarından eğitim ortamındaki biroldukca problemlerine kadar her vakit yanlarında olduklarını belirtti. Doç. Dr. Akgün, “Türkçe Yunus Emre’nin gönül lisanıdır; birbirimizi şu anda büyük oranda gönül lisanı ile anlıyoruz. Eminim ki sizler ülkelerinizde ve dünyanın biroldukça yerinde Türkçe’nin ve Türkiye’nin gönül elçileri olacaksınız” diyerek kelamlarını sürdürdü. Toplantı, konuşmacıların ve Töbir öğrencilerinin bir arada hatıra fotoğrafı çekimi ile bitmiş oldu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı