Validasyon Ölçümü Ne Demek ?

Eren

New member
Validasyon Ölçümü Ne Demek?

Merhaba forumdaşlar! Bugün sizlerle çok ilginç bir konuyu tartışmak istiyorum. Ama önce, belki hepinizin hayatta en az bir kez karşılaştığı bir hikayeyi paylaşmak istiyorum. Kim bilir, belki hepimiz bir şekilde bu olayın içinde bulunmuşuzdur.

Bir Çözüm Arayışı: Ahmet ve Ayşe'nin Hikayesi

Ahmet ve Ayşe, yıllardır evli bir çiftti. İkisi de kendi dünyasında farklı şekillerde düşünür, farklı şekillerde hissederdi. Ahmet, bir problem karşısında hemen çözüm arayarak ilerlerdi. O bir mühendis, kafa karışıklığına yer yoktu. Her şeyin bir çözümü vardı. Ayşe ise bir psikologdu, insanları anlamak, onların duygusal hallerini keşfetmek üzerine yıllarını vermişti. Çözüm arayışından önce, birinin derdini dinlemenin, anlamanın, empati kurmanın ne kadar önemli olduğunu fark etmişti.

Bir gün, Ayşe uzun süredir üstünde çalıştığı bir projede zorlanmaya başladı. Ancak Ahmet, hemen “Bunu şöyle yapmalısın, bu işin çözümü şu” diyerek yaklaşmıştı. Ayşe’nin ihtiyacı olan şey çözüm değildi. Ayşe, “Ahmet, bana sadece nasıl hissediyorum diye sor,” demek istedi. Ama bunu yapmamıştı, çünkü o, çözüm arıyordu.

İlk başta Ayşe, Ahmet’in tavrını anlayamamış, duygusal olarak kendisini yalnız hissetmişti. Ahmet ise neden Ayşe’nin çözüm önerilerini dikkate almadığını anlamıyordu. Ayşe’nin “Benimle ilgilen, benim duygularımı anlamaya çalış” dediği anda, Ahmet biraz şaşırmıştı. Ama o an Ahmet’in aklına bir şey geldi. Ayşe’ye doğru yaklaşarak, “O zaman, şimdi seni dinliyorum, ne hissediyorsun?” dedi.

Validasyon: Ahmet'in Öğrenmesi

İşte tam o noktada, Ahmet için bir şey netleşti. Ayşe’nin ona söylediği şey, duygusal olarak doğru bir yoldu. “Validasyon” duygusal bir terim olarak, bir kişinin hislerini veya düşüncelerini onaylamak, geçerli kılmak demekti. Ayşe’nin istediği, sadece “Bunu yapmalısın” gibi çözüm odaklı öneriler değil, onu anlaması ve duygusal olarak geçerli hissettirmesiydi.

Validasyon ölçümü, aslında bir kişinin duygu ve düşüncelerini onaylamanın ne kadar önemli olduğunu anlatır. İnsanlar, yaşadıkları duygusal karmaşaların içinde, çoğu zaman yalnız hissetmek yerine, yalnızca anlaşılmak, doğrulanmak, haklı çıkmak isterler. Ahmet’in Ayşe’ye söylediği “Ben seni anlıyorum, hissettiklerini geçerli buluyorum” sözü, Ayşe için bir dönüm noktasıydı.

Kadınların ve Erkeklerin Farklı Yaklaşımları

Hikayeye biraz daha derinlemesine bakarsak, Ahmet ve Ayşe’nin farklı yaklaşımlarının temelde bir cinsiyet farkına dayandığını da fark edebiliriz. Ahmet’in çözüm odaklı yaklaşımı, genellikle erkeklerde yaygın bir özellik olarak karşımıza çıkar. Erkekler, çoğu zaman bir problemi çözmek, çözüm bulmak istedikleri için duygusal yanıtlar yerine pratik çözümler üretme eğilimindedirler. Ayşe ise, kadınların doğal olarak daha empatik ve ilişkisel bir yaklaşımı benimsemeleri nedeniyle, önce duygusal bir onay ve anlayış isterdi.

Bunun bir örneğini bir başka hikaye üzerinden de anlatabiliriz. Faruk ve Zeynep bir arkadaşlardı. Zeynep, iş yerindeki stres yüzünden çok zor günler geçiriyordu. Faruk, Zeynep’in sorununa hemen bir çözüm bulmak istedi. “Daha fazla çalışmanın anlamı yok, başka bir iş bulmayı düşünmelisin,” dedi. Zeynep ise “Bunu istemiyorum, Faruk. Şu anda ihtiyacım olan şey, sadece beni dinlemen” dedi.

İşte tam burada, bir kişinin duygusal olarak validasyon ölçümü ne demek olduğunu anlaması önemli bir adımdı. Faruk, Zeynep’i anladığını belirtmek yerine, çözüm önermişti. Oysa Zeynep, Faruk’tan tek istediği şeyin, hislerini doğrulayan bir yaklaşım olduğunu biliyordu. Faruk, Zeynep’i dinledikten sonra, “Evet, zor bir dönemdesin. Ne hissediyorsun, anlatmak ister misin?” dedi ve Zeynep’in yavaşça içindeki yükleri atmasına yardımcı oldu.

Validasyon Ölçümünün Gücü: Duygusal Bağlar Kurmak

Ahmet’in ve Zeynep’in hikayeleri, bize bir şeyi net bir şekilde gösteriyor: Validasyon, duygusal bağlar kurmanın, ilişkileri sağlamlaştırmanın en önemli adımlarından biridir. Bir kişinin hislerine değer verdiğinizi, onayladığınızı ve bu hisleri geçerli bulduğunuzu gösterdiğinizde, o kişi daha güvenli hisseder. Bu da, ilişkilerde daha derin bir anlayışa ve daha güçlü bir bağa yol açar.

Peki, bizler bu durumu nasıl daha iyi bir şekilde hayatımıza entegre edebiliriz? İşte bu noktada validasyon ölçümünü bir araç olarak kullanabiliriz. İnsanlar, bazen çözümlerden değil, yalnızca duygusal destekten ihtiyaç duyarlar. Ve bu, özellikle zor zamanlarda, çok daha önemli hale gelir.

Sizler Ne Düşünüyorsunuz?

Şimdi, forumdaşlarım, sizinle bu hikayeyi paylaşmak istedim çünkü bence hepimiz bazen kendimizi başkaları tarafından anlaşılmamış hissediyoruz. Kimisi çözüm arar, kimisi de duygusal bir onay bekler. Peki, sizce validasyonun hayatımızdaki rolü nedir? Kendinizi en çok ne zaman anlaşılmış hissediyorsunuz? Ahmet ve Ayşe’nin hikayesinde olduğu gibi, siz de benzer bir durumu yaşadınız mı? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum!