Lisans eğitiminin klasik alanlara odaklanması kararı öğrencilerin aldığı eğitim de sonlu kalıyor. İşte, bu noktada devreye belli bir uzmanlığa hitap eden yüksek lisans eğitimleri giriyor. İşe alımlarda öncelikli tercih sebebi haline gelmesi de son senelerda yüksek lisansa ilginin artmasına niye oldu.
Artık işe girmek için yalnızca üniversite mezunu olmak kâfi değil. Bu yüzden üniversiteyi bitirdikten daha sonra gençler için yeni bir yarış devri başlıyor. En nitelikli yetenekleri bünyesine katmak isteyen şirketler, adayların belli bir uzmanlığa hitap eden yüksek lisans programlarını bitirmesi üzere kriterler arıyor. Bu noktada yüksek lisans, hem işe girme sürecinde tıpkı vakitte iş ömrü boyunca kişinin öteki adayların önüne geçmesini sağlıyor.
358 BİN YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİ VAR
Türkiye’de bu sene itibariyle 8 milyon 296 bin üniversite öğrencisi ortasında 358 bin yüksek lisans ve 109 bin doktora öğrencisi bulunuyor. Son periyotta kendini geliştirmek, hedeflediği mesleğe ulaşmak ve hayalindeki maaşı kazanmak isteyen bir epeyce genç lisans eğitiminin akabinde yüksek lisans eğitimine yöneliyor. Akademik meslek yapmak için yüksek lisans yapanların sayısı da çok fazla. Amaç ne olursa olsun her geçen sene yüksek lisansa ilgi büyüyor. Üniversiteler de bu talebi karşılamak için artan rekabet şartlarında lisans mezunlarının muhtaçlıklarını göz önünde bulundurarak onlara farklı bakış açıları kazandırabilecek, iş dünyasında fark yaratabilecekleri yetkinlikleri kazandıracak yüksek lisans kısımları açıyor.
“DEĞİŞEN KÜRESEL AKIMLARI TAKİP EDİP, KESİM UZMANLIĞI KAZANACAKLAR”
Konuya ait ayrıntılı bilgi veren Bahçeşehir Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Öncü “Lisansüstü eğitim enstitüsü aday öğrencilerimiz, lisans eğitimlerinde edindikleri ayrıntıları pekiştirmek, devamlı olarak değişen küresel akımları takip edebilmek, dal uzmanlığı kazanabilmek ve doktora çalışmalarına devam ederek akademik olarak ilerlemek üzere çeşitli maksatlarla yüksek lisans eğitimi almaya yönelmektedirler. İş ömründe yüksek lisanslı olmak, bilhassa yüksek lisansın alındığı kurumun kalitesi, yenilikçi ve yeniliklere adapte olma kapasitesi, iş hayatına hazırlamada öne çıkan farklılıkları ve network oluşturma imkanlarıyla iş ömründe yüksek lisans mezunlarına katkı sağlar. Bizler bu yetkinlikler ve katma bedellerle mezunlarımızın akademik hayatları ve dal uzmanlıklarında fark yaratan bireyler olmalarını sağlıyoruz” dedi.
“FARKLILAŞAN BİREYLERİN YETİŞECEĞİ PROGRAMLAR KURGULUYORUZ”
Bahçeşehir Üniversitesi’nin yüksek lisans programlarını analitik maharetleri yükselten, tek bir alana odaklanmaktan çok farklı alanlardan ayrıntıları harmanlayabilen, tıpkı standartlara sahip olmaktan öte farklılaşan bireyler yetişecek biçimde tasarladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Öncü, bu kısımlara Sayısal Mikroçip Tasarım, Doğrulama Tezsiz Yüksek Lisans Programı ve Sürdürülebilir Besin Sistemleri Yüksek Lisans Programının eklendiğini söylemiş oldu.
“UYGULAMALI VE TEORİK BİLGİLER KAZANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Programlara ait ayrıntılı bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Öncü “Sayısal Mikroçip Tasarım ve Doğrulama Tezsiz Yüksek Lisans Programı ile iştirakçiler VHDL, FPGA, SystemVerilog, TCL ve UVM üzere husus başlıklarını da kapsayan Dijital Tüm Devre Tasarım ve Doğrulaması alanında derinlemesine tecrübe kazanabilecekler. Program ile Dijital Tüm Devre Tasarım ve Doğrulaması konusunda iştirakçilerine uygulamalı ve teorik bilgiler kazandırmayı amaçlıyoruz. Program, Doulos Sertifikalı Eğitim Ortağı olan ElectraIC ile ortaklaşa yürütülecek. BAU-SÜGAM ile de desteklenecek olan Sürdürülebilir Besin Sistemleri Yüksek Lisans Programının maksadı ise besin ve tarım kaynakları, besin sürece, üretim ve ambalajlamasında yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlar, besin tedarik zinciri idaresi, ziraî besin zincirinin çevresel tesirleri, besin ayak izi, tarım ve besin mevzuatının ekonomik tesirleri, ziraî kalkınma dayanakları ve siyasetleri, besin bilgi toplanması ve istatistiksel tahlilleri, global iklim değişiklikleri alanlarında memleketler arası kalitede uzmanlar yetiştirmek, ortak bilimsel çalışmalar sürdürmek, ulusal ve milletlerarası proje uygulamaları yürütmektir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Artık işe girmek için yalnızca üniversite mezunu olmak kâfi değil. Bu yüzden üniversiteyi bitirdikten daha sonra gençler için yeni bir yarış devri başlıyor. En nitelikli yetenekleri bünyesine katmak isteyen şirketler, adayların belli bir uzmanlığa hitap eden yüksek lisans programlarını bitirmesi üzere kriterler arıyor. Bu noktada yüksek lisans, hem işe girme sürecinde tıpkı vakitte iş ömrü boyunca kişinin öteki adayların önüne geçmesini sağlıyor.
358 BİN YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİ VAR
Türkiye’de bu sene itibariyle 8 milyon 296 bin üniversite öğrencisi ortasında 358 bin yüksek lisans ve 109 bin doktora öğrencisi bulunuyor. Son periyotta kendini geliştirmek, hedeflediği mesleğe ulaşmak ve hayalindeki maaşı kazanmak isteyen bir epeyce genç lisans eğitiminin akabinde yüksek lisans eğitimine yöneliyor. Akademik meslek yapmak için yüksek lisans yapanların sayısı da çok fazla. Amaç ne olursa olsun her geçen sene yüksek lisansa ilgi büyüyor. Üniversiteler de bu talebi karşılamak için artan rekabet şartlarında lisans mezunlarının muhtaçlıklarını göz önünde bulundurarak onlara farklı bakış açıları kazandırabilecek, iş dünyasında fark yaratabilecekleri yetkinlikleri kazandıracak yüksek lisans kısımları açıyor.
“DEĞİŞEN KÜRESEL AKIMLARI TAKİP EDİP, KESİM UZMANLIĞI KAZANACAKLAR”
Konuya ait ayrıntılı bilgi veren Bahçeşehir Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Öncü “Lisansüstü eğitim enstitüsü aday öğrencilerimiz, lisans eğitimlerinde edindikleri ayrıntıları pekiştirmek, devamlı olarak değişen küresel akımları takip edebilmek, dal uzmanlığı kazanabilmek ve doktora çalışmalarına devam ederek akademik olarak ilerlemek üzere çeşitli maksatlarla yüksek lisans eğitimi almaya yönelmektedirler. İş ömründe yüksek lisanslı olmak, bilhassa yüksek lisansın alındığı kurumun kalitesi, yenilikçi ve yeniliklere adapte olma kapasitesi, iş hayatına hazırlamada öne çıkan farklılıkları ve network oluşturma imkanlarıyla iş ömründe yüksek lisans mezunlarına katkı sağlar. Bizler bu yetkinlikler ve katma bedellerle mezunlarımızın akademik hayatları ve dal uzmanlıklarında fark yaratan bireyler olmalarını sağlıyoruz” dedi.
“FARKLILAŞAN BİREYLERİN YETİŞECEĞİ PROGRAMLAR KURGULUYORUZ”
Bahçeşehir Üniversitesi’nin yüksek lisans programlarını analitik maharetleri yükselten, tek bir alana odaklanmaktan çok farklı alanlardan ayrıntıları harmanlayabilen, tıpkı standartlara sahip olmaktan öte farklılaşan bireyler yetişecek biçimde tasarladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Öncü, bu kısımlara Sayısal Mikroçip Tasarım, Doğrulama Tezsiz Yüksek Lisans Programı ve Sürdürülebilir Besin Sistemleri Yüksek Lisans Programının eklendiğini söylemiş oldu.
“UYGULAMALI VE TEORİK BİLGİLER KAZANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Programlara ait ayrıntılı bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Öncü “Sayısal Mikroçip Tasarım ve Doğrulama Tezsiz Yüksek Lisans Programı ile iştirakçiler VHDL, FPGA, SystemVerilog, TCL ve UVM üzere husus başlıklarını da kapsayan Dijital Tüm Devre Tasarım ve Doğrulaması alanında derinlemesine tecrübe kazanabilecekler. Program ile Dijital Tüm Devre Tasarım ve Doğrulaması konusunda iştirakçilerine uygulamalı ve teorik bilgiler kazandırmayı amaçlıyoruz. Program, Doulos Sertifikalı Eğitim Ortağı olan ElectraIC ile ortaklaşa yürütülecek. BAU-SÜGAM ile de desteklenecek olan Sürdürülebilir Besin Sistemleri Yüksek Lisans Programının maksadı ise besin ve tarım kaynakları, besin sürece, üretim ve ambalajlamasında yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlar, besin tedarik zinciri idaresi, ziraî besin zincirinin çevresel tesirleri, besin ayak izi, tarım ve besin mevzuatının ekonomik tesirleri, ziraî kalkınma dayanakları ve siyasetleri, besin bilgi toplanması ve istatistiksel tahlilleri, global iklim değişiklikleri alanlarında memleketler arası kalitede uzmanlar yetiştirmek, ortak bilimsel çalışmalar sürdürmek, ulusal ve milletlerarası proje uygulamaları yürütmektir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı